Bundan tam 30 yıl önce Ukrayna’da bulunan Çernobil Nükleer Santralinde yaşanan kazanın izleri hem bölgede hem de insanlığın ortak hatırasında yaşamaya devam ediyor.
Çernobil kazası olarak anılan patlama nükleer enerjinin insanlık ve doğa için ne kadar ciddi tehlikeler içerdiğinin tarihi göstergelerinden biri oldu. Ayrıca sorumsuzca ve önlem alınmadan yapılan deneylerin ve diğer bilimsel çalışmaların sadece bir bölgeye değil, bütün insanlığa bedel ödetebildiğine çarpıcı bir örnek teşkil etti..
Hatalı Tasarım ve Peşpeşe Yapılan Hatalar Patlamaya Neden Oldu
Çernobil Nükleer Santrali’nde gerçekleşen kaza, her biri 1.000 Megawatt (MW) gücünde olan dört reaktörün hatalı tasarımının yanı sıra reaktörlerden birinde deney yapmak için güvenlik sisteminin devre dışı bırakılıp peşpeşe hatalar meydana gelmesi nedeniyle oldu.
25 Nisan 1986 tarihinde Ukrayna yakınlarında kurulmuş olan Çernobil santralinde çalışan mühendisler güvenlik protokolleri çerçevesinde bir deney yapmaya karar verdiler. Yapılan deneyin amacı; reaktörün çalışması aniden durdurulduğunda buhar türbinlerinin daha ne kadar süreyle çalışmayı sürdüreceğini ve böylece ne kadar süre acil güvenlik sistemine güç sağlayabileceğini öğrenmekti.
Deney programı çeçevesinde mühendisler türbinlere giden buhar akışını durdurdular. Bunun sonucunda dolaşım pompaları ve reaktörün soğutma sistemi yavaşladı. Yakıt kanallarında ani bir ısı yükselmesi görüldü ve yapısal özellikleri nedeniyle reaktör tümüyle denetimden çıkmış oldu. Tehlikeyi fark eden teknisyenler, reaktörün durdurulmasını sağlamak amacıyla bütün denetim çubuklarını derhal sisteme sokmaya karar verdiler; ama aşırı derecede ısınmış bulunan reaktörlerde 26 Nisan saat 01:26’da iki patlama oldu. Patlama sırasında ortaya çıkan buhar basıncı reaktörün ve santral binasının tepesini uçurdu. Böylece, patlama sonrasında atmosfere çok sayıda radyoaktif madde karışmış oldu.
Nükleer Faciayı ilk Tespit Eden İsveç Oldu..
İsveç’te bulunan Forsmark Nükleer Enerji Santralinde çalışanlar sabah vardiyası görevini devralırken yapılan rutin radyasyon ölçümleri sırasında yüksek miktarda radyasyona rastlandığını tesbit ettiler. Yapılan ayrıntılı incelemelerde santralin içerisinde değil de dışardan kaynaklanan radyasyon tespit edilmişti. Çünkü Çernobil patlamasının ardından atmosfere karışan radyoaktif maddeler bulutlarla İsveç’e kadar ulaşmış ve yağmur ile birlikte yeryüzüne ulaşmıştı. Sıradışı bir durumun gerçekleştiğini farkeden İsveçli yetkililer yaptıkları geniş kapsamlı araştırmalar sonucu radyasyonun Soveyler Birliğinden geldiğini tesbit ettiler. İsveç’in yaşananları kamuoyuna duyurması ile birlikte, yaşanan büyük felaket dünya çapında son dakika haber olarak aktarıldı.
Kaza Sonucunda Çok Sayıda İnsan Hayatını Kaybetti
Çermobil kazasında ilk patlama anında 31 işçi hayatını kaybetti. Çıkan yangını söndürmek için “tasfiye görevlileri” olarak adlandırılan gruptan toplam 600 kişi gerekli koruma önlemi olmadan müdahalede bulundukları için yüksek oranda radyasyona maruz kaldılar. Bu grup içerisindeki 130 kişinin radyasyona maruz kalma seviyesi, radyasyonla iç içe çalışan bir işçinin maruz kalacağı 650 yıllık radyasyon seviyesine eşitti. Müdahale ekibinde yer alan görevlilerin büyük bir bölümü hayatını kaybederken bir kısmı ise ciddi rahatsızlıklarla hayatlarını devam ettiriyorlar. Diğer yandan, çernobilde kaç kişinin hayatını kaybettiği konusunda net rakamlar bulunamamakta.
Bağımsız uzmanlar patlama sonrasında yayılan radyasyonun milyonlarca insanı öldürdüğünü ifade ederken, Birleşmiş Milletler’e bağlı sekiz örgütün oluşturduğu Çernobil Forumu’nun 2005 yılında hazırladığı raporda muhtemel ölü sayısı 4000 olarak belirtiliyor. Rus Bilimler Akademisi’ne bağlı Doğa Araştırmaları Merkezi’nin yayımladığı raporuna göre ise bölgedeki ölüm oranlarının 1990’dan bu yana gözle görülür şekilde arttığı ortaya çıkıyor. Merkezin verdiği bilgilere göre Çernobil kazasıyla ortaya çıkan radyasyon sonucu Rusya’da 60 bin, Ukrayna ve Belarus’ta ise 140 bin kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor. Uluslararası Doktorlar Örgütü ve Radyasyondan Korunma Birliği’ne göre ise Çernobil‘in çevreye verdiği zarardan bugüne kadar 600 milyondan fazla insan etkilendi. Bunun yanı sıra, Çernobil kazası sonrası kazanın yaşandığı bölgeye yakın alanlarda kanser oranında ciddi artışlar görüldü, yeni doğan çocuklardaki fizyolojik bozukluklarda ciddi oranlı artışlar tesbit edildi.
Çernobil Etkisini Ne Kadar Devam Ettirecek?
Çernobil’in Hiroşima ile Nagasaki toplamının 100 katından fazla radyasyonun çevreye yayılmasına neden olduğu tahmin ediliyor. Özellike, ortaya çıkan radyasyonun havaya karışması ile birlikte etkisi geniş bir alana yayıldı. 30 yıl önce yaşanan patlama ile Ukrayna’da 18.000 km2’lik tarım toprağı radyoaktif kirlenmeye maruz kaldı. Ülke ormanlarının %40’ı (toplam 35.000 km2) kirlendi.
Kazanın ortaya çıkardığı olumsuz etkinin ne ne kadar devam edeceği konusunda henüz kesin bir uzlaşı sağlanabilmiş değil. Fakat, yapılan araştırmaların büyük bir bölümünde Çernobil reaktörlerindeki radyoaktif maddenin 100 bin yıl daha var olacağı tahmin ediliyor. Bunu yanı sıra, kazanın 11 kuşağa kadar etkili olabileceği yönünde bilimsel raporlar da bulunuyor.
Çernobilde Halen İnsanlar Bulunuyor..
Çernobil’de şu anda 3000 kadar kişi 15’er günlük vardiyalar halinde hala çalışmaktadır. Bunlar nükleer santralin tahliyesinde görev alanlar, uluslar arası projeleri yürütenler ve ekolojik düzenin sağlanması hususunda çalışma yapan görevlilerden oluşmaktadır. Bu görevlilerin hedefi birinci etapta 2022 yılına kadar nükleer santralin çalışmalarını tamamen durdurmak, ikinci etapta 2045 yılına kadar santralin tüm söküm işlemlerini bitirerek enkazını kaldırmak ve son olarak da 2065 yılına kadar ise Çernobil’i sanayi bölgesi olarak tekrar kullanıma açmak. Ancak bazı yetkililer bu bölgenin yüz yıldan önce yaşama açılmasının doğru olmadığı tezini savunuyorlar. Bütün olumsuzluk ve tehlikelere rağmen Çernobil ve Pripyat bölgesi kontrollü olarak turizme açılmış durumda. Yerli ve yabancı turistler günübirlik olarak bu şehri ziyaret edebiliyor nükleer felaketin boyutlarını bütün açıklığı ile yerinde görebiliyorlar.